AVCI BİR MİLLETİZ AMA AV TURİZMİNİN NERESİNDEYİZ
İnsanlığın avcılıkla geçindiği dönemlerde olsaydık ve turizm kavramı bulunmuş olsaydı, bin kişilik avcı sayısı turizmde patlama olarak nitelendirilebilirdi.
İşin esprisi bir yana, turizmde “patlama” yaşayan Türkiye’ye her yıl 500 ila 1000 kadar avcı geliyor.
Türkiye’nin en büyük turizm pazarı olan Avrupa’da 6,5 milyon avcı var. Bunların 2 milyonu yurtdışına avlanmaya çıkıyor ise hesap basit. Avrupa av pazarından binde 5 pay alıyoruz. Av için yurtdışına çıkanların en çok tercih ettikleri bölgeler arasında, Afrika, Kuzey Amerika ve yakın ülkeler yer alıyor.
Yurdumuzda ilk av turizmi uygulaması 1977 yılında yaban domuzu ile başladı. Antalya-Düzlerçamı Yabankeçisi Koruma ve Üretme Sahası'nda bulunan yaban keçileri 1981 yılında av turizmine açılarak yabandomuzu dışındaki av hayvanlarının avına başlandı.
Yani Türkiye turizminin gelişiminin tohumlarının atıldığı yıllarda av turizmi de başlamış. Ama o günden bu güne turist sayısında 20 milyonlara ulaşırken, av turizminde ise binlere geliyoruz
Sayı düşük ama üzülmeye gerek yok
Bin kişi size küçük görünebilir ama bu alanda Avrupa içinde bizden iyi olanların çektikleri avcı sayısı da 25-30 bini geçmiyor. İşin doğası gereği bu sayı kitle turizmine açık değil.
Asıl mesele avcıların sayısında değil, ne bıraktıklarında…
En ucuz bir avın maliyeti 3 bin euro dolayında. Avcıların çoğunluğu münferit olarak geliyor. Avladıkları hayvan başına ciddi bedeller ödüyorlar, izin paraları, konaklama, transfer vs harcamaları da eklenince, geliri büyük oranda Türkiye içinde kalan bir alan av turizmi
Bugün Türkiye’ye gelen bir turist ortalama 600-700 euro bırakıyor. Avcının bıraktığı ise 3000 euro. Üstelik de bu rakam vurduğu hayvanın türüne göre 10-20 bin dolarları bulabiliyor. Tabi bu paranın hepsi avlak sahibihe ya da devlete, acenteye vb kalmıyor ama harcama düzeyi bu.
Av turizminde durumumuz bu. Gelelim bu ürünün geliştirilmesi çabalarına
Son iki yıl içinde av turizmini geliştirmek amacıyla, yeni kanun ve yönetmelikler yayınlandı. Buna göre, devlet avlaklarının dışında, av turizmi için kullanılabilecek özel ve örnek avlakların geliştirilmesi için ilk adımlar atıldı. Hatta bu örnek avlaklardan bir kısmı ihaleye çıktı ve bazılarını turizmciler aldı.
Özel ve örnek avlaklarla hayvan türlerinin korunması, çoğaltılması, yeniden doğaya salınması ve av potansiyelinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Eğer bu model gerçekleşirse, Türkiye av turizminde rakiplerini yakalayabilir.
Örnek avlakları belirli bir bedel ile 10 yıllığına kiralayan acente ve firmalar, kira sözleşmesindeki bazı unsurlardan çekince duysalar da bir tesis yatırımına göre karşılaştırılmayacak kadar az sermaye gerektiren bu alana girmeye çalışıyorlar. Uygulamadaki eksiklikler tamamlanınca av turizmi için önemli bir adım atılmış olacak.
Turizmi çeşitlendirmekten söz eden yetkili makamların gündeme getirmedikleri bir konu olarak av turizmi önümüzde duruyor.
Yapılan yasal düzenlemelerle ilgili bugüne kadar, birkaç akademisyen, turizmci ve Akdeniz Turistik Otelciler Birliği AKTOB’un yayın organı Resort Dergisi dışında ciddi çalışma açıklanmadı. Özellikle Resort dergisinin gelecek sayısında; gelir-giderlerinden turist profiline kadar, ayrıntıları ile ele alınacak olan konu turizmcilerin merakını çekecek.