Aydın ve Muğla İl sınırları içinde yer alan Bafa Gölü, Ege Bölgesi’nin en büyük doğal gölü. Büyük Menderes deltasının güneydoğusunda yer alan gölü, sarp kayalıklar, orman ve makiliklerle kaplı tepeler ve Beşparmak Dağları çevreliyor. Bafa Gölü’nde sazan, yayın, sarıbalık, kızılkanat ve kefal gibi balık türleri bulunuyor.
Ayrıca sığ bir göl olması ve zengin florası sayesinde Bafa Gölü su kuşları için de önemli bir barınma ve beslenme alanı. Göl, bataklık kırlangıcı ve mahmuzlu kızkuşunun üreme alanı, küçük batağan, bahri, kara boyunlu batağan, karabatak, küçük karabatak, boz ördek, elmabaş patka ve sakarmekenin ise kışlama alanı. Büyük Menderes Deltası’ndan gelen tepeli pelikanlar ve flamingolar da yıl boyunca gölde görülebiliyor. Toplamda 261 kuş türü, bunun yanı sıra 325 bitki, 22 sürüngen ve 19 memeli türüne evsahipliği yapan Bafa Gölü, 1989’da Doğal Sit Alanı ve 1994’te Tabiat Parkı ilan edildi.
Tehditler
Bafa Gölü, Büyük Menderes Nehri’nin düzenli taşkınlarının yanı sıra yeraltı ve mevsimlik derelerin oluşturduğu yüzey sularıyla da besleniyor. Ancak besleme kaynaklarındaki sorunlar nedeniyle su seviyesi düşüyor ve göl kirleniyor.
Söke Ovası’nda tarımsal sulama yapmak ve Büyük Menderes’in taşkınlarını önlemek için 1985’te yapılan set, Bafa Gölü'nün Büyük Menderes ile ilişkisini kesti. Sonrasında yapılan Serçin Prizi ile nehir ve göl bağlantısı yapay olarak yeniden oluşturuldu, ancak yine de göle yeterli oranda su verilemiyor. Buna bir de tarımsal sulama amacıyla Büyük Menderes Nehrin’den aşırı su çekilmesi ile yeterli su verilemeyince, Bafa Gölü’nde su seviyesi son 20 yılda yaklaşık 2 metre düştü. Böylece nomalde de hafif tuzlu olan gölde tuzluluk iyice arttı. Diğer taraftan, göl çevresindeki tarımsal alanlarda aşırı gübre ve zirai ilaç kullanımı gölü kirletiyor.
Göl ve göldeki yaşam için en büyük tehditlerden bir diğeri Uşak, Denizli ve Aydın illerinin evsel ve endüstriyel atıklarının gölü besleyen Büyük Menderes Nehri’ne bırakılmasıdır. Göl çevresinde yer alan tarımsal alanlarda kullanılan gübre ve zirai ilaçlar gölün kimyasal kirliliğini arttırmaktadır. Bir litre atık suyun sekiz litre tatlı suyu geri döndürülemez şekilde kirlettiği gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, göldeki biyolojik çeşitliliği değil, aynı zamanda tarım, balıkçılık ve turizm gibi bölgenin gelir getirici faaliyetlerini de olumsuz yönde etkileyeceği açıktır.